5 Nisan 2014 Cumartesi

Kapın makaslarınızı iğnelerinizi.

Gönderen Unknown zaman: 15:29 0 yorum
Ben nasıl dünya tatlısı bir blogger'ım. Sizler için bi kotumu feda ediyorum sayın takipçiler. 
Gün içinde takipte kalın çünkü bu yılın modası yırtık jean'lerden yapıyorum sizler için.
İhtiyacımız olan tek şey benimki gibi uzun süredir yüzüne bakmadığınız bir jean, makas, cımbız e bi de sabun ya da kalem. 

Yalnız şimdiden uyarıyorum eğer beklediğim gibi olmazsa koymuyorum. 


Bitirebilirsem eğer 2 renk kumaştan nasıl makyaj fırçası çantası yapılır onu da anlatıcam.

Öpüyorum, merak edin.

3 Nisan 2014 Perşembe

Biraz da benimle ilgili...

Gönderen Unknown zaman: 01:37 0 yorum
Youtube'un yasaklanmasına inat...


Hayatın mı tadı yok baharın en cikcikli zamanlarında bunalıma mı girdim?
Henüz yollamaya hazır olmayan bir yazım var ama öncesinde kısaca söylemek gerekirse neredeyse 1 yıl olacak olan ilişkim 1 buçuk ay önce falan bitti. Ha bu depresif hallerimin onunla çok ilgisi yok yani bilmiyorum aslında. Olduğunu düşünmüyorum.
Diğer ilişkilerin aksine medeni bir ayrılıktı bizimkisi, artık birbirimizi sevmediğimize karar verdik birbirimizi yormadan bitsin istedik.
Ama sanırım depresyon sebebim daha başka. Ölesiye bir eksiklik, kocaman bir boşluk var içimde. Sanki şu sıralar olmak istediğim kişiye çok uzakmışım gibi... Son olan şeyler seçimler vs. gelecek inancımı da yitirmeme sebep oldu. 
İhtiyacım olan tek şeyin tatil olduğunu düşünüyordum bir kaç gün öncesine kadar. Ama artık hiç bir şey beklemediğime karar verdim. Eksikliğini hissettiğim şeyin bi durum ya da bir kişi olup olmadığına bile karar veremiyorum. Öyle bunaldım ki, her günümün boşa geçtiğini hissediyorum. Bazılarınız bana "Anı yaşa düşünme yarını" diyecek ben günlerini planlayan biriyim ve son zamanlarda bu çizelgemin dışına çıkıp anı yaşamayı bile denedim. İnanın bana. Yaptım bunu.
Sanki küçücük şeylerden mutlu olma işine o kadar çok kaptırdım ki kendimi tüm mutluluk sebeplerimi, gelecek umutlarımı, hayallerimi tükettim gibi. Üstelik bu dönem geçmesini uzun süredir beklediğim bir dönem. Geçmiyor. Geçiremiyorum. Olabilecek her türlü saçma sapan şeye yalnız kaldığım anda ağlayabilecek potansiyelim var. Sorunuzu cevaplıyorum hemen. Hayır basit bir regl dönemi duygusallığı değil bu. Daha başka.
Yalnızlıktan öte...
Kimsesizlik gibi.
Beklediğim şeylerin olacağına dair umudumu yitirdim ben. Çünkü hayal ettiğim şeylerin aslında olmayacağı gerçeğiyle yüzleştim yakın zamanda. Meğer boşa umutlanmışım iyi mi?!
Ortalıkta Serdar Ortaç şarkısı kıvamında "Hayaaat beni neden yoruyosuuuunn?!" diye geziyorum kaç gündür. 
"Ehehehe Simge'nin de ergen tribi varmış" demeyin nolur. Basit bir ergen tribinden çok öte bir şey hissettiklerim. Gelmişim 21 yaşına -25gün kaldı- ergen tribi atacak yaşı da geçtim yani. Bu güzel havaların bile tadına varamıyorum. Kalbim sıkışıyor, midem ağrıyor... Sağlığıma da yansımaya başladı yani bu durum.

Sanırım benim bir amaca ihtiyacım var ya da birine ya da bir tatile. Bilmiyorum. Yolumu kaybettim gibi. 

Kendi yolumu bulana kadar varsa bir fincan amaçlarınıza ortak olabilirim aslında. Yardım ederim size onlara ulaşmanızda falan. Kendimi toplayana kadar yardımı olur belki. 


Okuduğunuz bilmek güç verir belki siz nolursa olsun gelin yazın bana.
 Siz hep takipte kalın.
Sevgiler...
 

Çikolatalı Muhabbetler Copyright © 2012 Design by Antonia Sundrani Vinte e poucos