14 Şubat 2015 Cumartesi

Acaba...

Gönderen Unknown zaman: 14:44 0 yorum
Acaba diyorum bağırmış mıdır sesi kısılana kadar?
Acaba anne diye ağlamış mıdır?
Acaba tüm o pisliği bilinci yerindeyken mi yaşattılar?
Dua etmiş midir "Allahım bitsin artık al canımı" diye?
Ben hep dedim ki dünya kötü. Kadın olmak kötü. O caniler sahip oldukları tek bir şeyle kendilerini Tanrı sanarak aldılar canını. Sahip olamadıkları şeyler ise vicdan ve insanlıktı.
Özür dilerim. Şu anda şu satırları yazmak dışında o adamlardan senin öcünü alamadığım için. Hepsini birbirlerinin gözlerinin içine bakarken onlara aynı acıları tattırmak istiyorum. Biliyorum canice bu istediklerim ama ben bunların olduğunu duymadığım sürece içimdeki öfkeyi dindiremeyeceğim.
Anlıyorum. O anda o minibüse bindiğin anda hissettiğin korkuyu hissediyorum bende. Çünkü bu ülkede kadına değer yok. Biliyorum. Özgecan. Yemin ederim anlıyorum seni. Gece gündüz farketmeden tek başına bindiğim toplu taşıma araçlarında nasıl bir korku yaşadığını anlıyorum. Defalarca kez yaşadım aynı korkuyu. Telefonu acil durum arama halinde hazır şekilde tutup "Allahım nolur sağsalim ineyim" diye dua ettim bende. Defalarca kez. Benim dualarım kabul oldu ve indim. Keşke senin dualarında kabul olsaydı. 
Bakışlarındaki o karanlık içindeki umutların üstüne çöktüğünde hissettiklerini asla tam olarak bilemeyeceğim belkide. 
Sahi ne düşündün o anda? Kurtulamayacağını anladığın anda aldı mı Allah acılarını. 
Empati kurmak istemiyorum. Yapamıyorum da zaten.
Yaşayamadıklarının ağırlığı çöküyor üzerime yaşadıklarını hayal ettikçe, eziliyorum. 
Annen seni mezuniyet cüppesi içinde göremedi, o fotoğraflardaki güzel gülüşünle kepini savuramadın göklere. Biz seni göklere yolladık gülüşün ise sonsuza kadar fotoğraflarda kaldı.
Aşık olacağın adamlar vardı. Aşkı yaşayamadın belki de, aşk acısı da eksik kaldı.
Baban o kırmızı kuşağı beline sarıp seni sevdiğin adama teslim edemedi, melekler gibi bembeyaz gelinlikler içinde.
Anne olamadın Özgecan. O anneler omuzlarında taşıdılar seni hiç bir erkeğe muhtaç olmadan.
Yaşayamadıkların nefes aldırmıyor bana.
Ölmesinler istiyorum o caniler. Ölmek için yalvarsınlar istiyorum. 
Son nefeslerine kadar aynı acıları hissetmelerini istiyorum vücutlarının her milimetresinde.
İbret olsunlar istiyorum. 
Ölmek onlar için kurtuluşmuş gibi geliyor. Olmayacak biliyorum. Umut ediyorum yani öldükten sonra da öteki tarafta sonsuz ateşler içinde tarifsiz acılarla kıvranacaklarını. Umut ediyorum. Ama içimi soğutmuyor bunları düşünmek. Ben istiyorum ki kurtulmasınlar bu dünyada da. Sana yaptıklarının aynısı yapılsın onlara. Her gün her saniye bugünde mi ölmedik desinler. Katlanan acılarla son bulsun yaşamları.

Sen milat ol istiyorum. Birileri artık anlasın istiyorum. Muhtemelen olmayacak ama senin kahverengi gözlerindeki ışığı gördükçe umut etmek istiyorum.
Acaba diyorum, 
Acaba birileri bu gülüşlerinin altında ezilip bir daha yaşanmaması için bir şeyler yapar mı?
Sen umutsun, ama artık yoksun.
 

Çikolatalı Muhabbetler Copyright © 2012 Design by Antonia Sundrani Vinte e poucos