Daha önce hiç böyle birşey yapmadım.
Oturupta kitap tanıtmadım size yani. Bu kitapta öyle aman aman hayatımın kitabı
diyebileceğim bir kitap değil açıkçası. Ama gerçekten sağlam şeylerden
bahsediyor bu koskoca 64(!) sayfalık
kitapta.
Kitabın ismine bakıp “Eheheheh cinsellik
diyor ya kesin seks var içinde” diye geyik yapanlarınız olabilir. Bundan
sonrasını okuma sen arkadaşım. Daha değerli işler yapacağın zamanını harcamak
istemem senin.
Neyse ne diyorduk. Bu bir felsefe kitabı.
Ve eğer sizde benim gibi felsefeden hiçbir şey anlamıyorsanız bu kitap tam size
göre! Çünkü Arthur amcamız öyle derin felsefik bir dil kullanmamış ayrıca 64
sayfa kitap yani çok zaman almaz sonuçta.
Kitabın konusuna gelirsem, kadın erkek ilişkileri. Ama olaya
farklı bir bakış açısı getirmiş yazar. Aşk dediğimiz olguya çok bambaşka bir
bakış açısı getirmiş. Diyor ki;“Aslında aşk adı verilen cinsel dürtünün doyurulması için
yapılan uzak görüşlü, kesin ve kaprisli seçimde kıpırdanan da gelecek neslin
kendisidir zaten. İki sevgilinin birbirlerine karşı giderek artan bağlılığı,
gerçekte, kendi içinde, yeni bir bireyin, onların meydana getirebilecekleri ve
arzu ettikleri bi bireyin yaşama istemidir; onların arzu dolu bakışlarının
buluşmasında yeni bir varlığın hayat kıvılcımı tutuşur… Sevgililer gerçek bir
birleşmenin ve yeni bir varlığı vücuda getirmenin özlemini duyarlar
hayatlarının geri kalan kısmını bu şekilde geçirmeyi arzu ederler ve bu arzi da
meydana getirdikleri çocuğun benliğinde karşılık bulur.” Şimdi bi 5 dakika düşün bunun üstüne. Adam gerçekten haklı çünkü
aşık olduğumuz insanla gelecek hayali kurarız hepimiz.
Bilimsel olarakta bakmış olaya. Bir çocuğun anne ve babanın en iyi
en mükemmel genlerini alarak oluştuğundan bahsediyor bir de. Yani sizden ve
hayatınızın aşkından ortaya çıkacak olan varlığın sizin mükemmelliğe bürünmüş
hali olduğunu anlatıyor. Ve kadında erkekte bu özellikleri göz önüne alarak
aşık olurlarmış. -farkında olmadan tabi- Sevgili Schopenhauer bu konuda diyor
ki: “… bu yeni varlık, babasının iradesine veya karakterine, annesinin
zekasına ve her ikisinin beden yapısına sahip olacaktır.”Başka bi
cümlesi de: “Bu yeni varlık döllenme kanununa göre görünüm bakımından
babasına, endam bakımından annesine benzeyecektir…” diyor. Yani siz bir kadının ya da erkeğin sizden olacak olana en iyi
özellikleri verip veremeyeceğine bakarak aşık oluyorsunuz. Güzel dişler, hoş bi
vücut, sağlam bir karakter, cesaret, zeka vb. Mantıklı, değil mi?
Aşk kimyasal, fiziksel, duygusal, mantıksal birşey yani. Kimse
aşık olunca mantığımı kaybediyorum demesin. Sadece tutku kısmı ağır basınca
düşünemiyorsunuz/düşünemiyoruz.
0 yorum:
Yorum Gönder