16 Ocak 2014 Perşembe

Konumuz; Felsefe

Gönderen Unknown zaman: 01:16

Daha önce hiç böyle birşey yapmadım. Oturupta kitap tanıtmadım size yani. Bu kitapta öyle aman aman hayatımın kitabı diyebileceğim bir kitap değil açıkçası. Ama gerçekten sağlam şeylerden bahsediyor bu koskoca 64(!) sayfalık kitapta.
Kitabın ismine bakıp “Eheheheh cinsellik diyor ya kesin seks var içinde” diye geyik yapanlarınız olabilir. Bundan sonrasını okuma sen arkadaşım. Daha değerli işler yapacağın zamanını harcamak istemem senin.
Neyse ne diyorduk. Bu bir felsefe kitabı. Ve eğer sizde benim gibi felsefeden hiçbir şey anlamıyorsanız bu kitap tam size göre! Çünkü Arthur amcamız öyle derin felsefik bir dil kullanmamış ayrıca 64 sayfa kitap yani çok zaman almaz sonuçta.
Kitabın konusuna gelirsem, kadın erkek ilişkileri. Ama olaya farklı bir bakış açısı getirmiş yazar. Aşk dediğimiz olguya çok bambaşka bir bakış açısı getirmiş. Diyor ki;“Aslında aşk adı verilen cinsel dürtünün doyurulması için yapılan uzak görüşlü, kesin ve kaprisli seçimde kıpırdanan da gelecek neslin kendisidir zaten. İki sevgilinin birbirlerine karşı giderek artan bağlılığı, gerçekte, kendi içinde, yeni bir bireyin, onların meydana getirebilecekleri ve arzu ettikleri bi bireyin yaşama istemidir; onların arzu dolu bakışlarının buluşmasında yeni bir varlığın hayat kıvılcımı tutuşur… Sevgililer gerçek bir birleşmenin ve yeni bir varlığı vücuda getirmenin özlemini duyarlar hayatlarının geri kalan kısmını bu şekilde geçirmeyi arzu ederler ve bu arzi da meydana getirdikleri çocuğun benliğinde karşılık bulur.” Şimdi bi 5 dakika düşün bunun üstüne. Adam gerçekten haklı çünkü aşık olduğumuz insanla gelecek hayali kurarız hepimiz.
Bilimsel olarakta bakmış olaya. Bir çocuğun anne ve babanın en iyi en mükemmel genlerini alarak oluştuğundan bahsediyor bir de. Yani sizden ve hayatınızın aşkından ortaya çıkacak olan varlığın sizin mükemmelliğe bürünmüş hali olduğunu anlatıyor. Ve kadında erkekte bu özellikleri göz önüne alarak aşık olurlarmış. -farkında olmadan tabi- Sevgili Schopenhauer bu konuda diyor ki: “… bu yeni varlık, babasının iradesine veya karakterine, annesinin zekasına ve her ikisinin beden yapısına sahip olacaktır.”Başka bi cümlesi de: “Bu yeni varlık döllenme kanununa göre görünüm bakımından babasına, endam bakımından annesine benzeyecektir…” diyor. Yani siz bir kadının ya da erkeğin sizden olacak olana en iyi özellikleri verip veremeyeceğine bakarak aşık oluyorsunuz. Güzel dişler, hoş bi vücut, sağlam bir karakter, cesaret, zeka vb. Mantıklı, değil mi?
Aşk kimyasal, fiziksel, duygusal, mantıksal birşey yani. Kimse aşık olunca mantığımı kaybediyorum demesin. Sadece tutku kısmı ağır basınca düşünemiyorsunuz/düşünemiyoruz.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Çikolatalı Muhabbetler Copyright © 2012 Design by Antonia Sundrani Vinte e poucos